Omuz eklemini oluşturan kemik yapılar kürek kemiği, köprücük kemiği ve kol kemiğidir. Omuz eklemini oluşturan bu kemikler dışında, onları bağlayan bağlar ve yapılar da bulunur. Kolun öne, arkaya ve yana hareketlerini gerçekleştiren kasların bu kemikler ve bağlar arasında sıkışması sonucu omuz sıkışma sendromu meydana gelir.

Sıkışma sendromunun tanısı, sıkışma belirtisi ve sıkışma testi sonuçlarıyla ortaya konulabilir. Hastanın şikayetleri en sık baş üstü hareketlerde ağrı (ağrılı hareket açısı), gece hareket sırasında ve üzerine yatarken ağrı şeklindedir.

Özellikle bazı meslek gruplarında; market çalışanları, boyacılık, marangozluk, hemşirelik, tenis, kayak, yüzme ve atıcılık sporu ile uğraşanlarda sıkışma sendromu sık görülür.


Diğer yandan, özellikle genç hastalarda ve baş üstü spor yapan kişilerde de (voleybol, tenis, yüzme gibi) sıkışma sendromu görülebilir.


Omuz sıkışmasının nedenlerinden biri de tek bir travmadan çok tekrarlayan küçük şiddetli travmalara neden olan omzu aşırı kullanma durumudur.
Omuz sıkışma sendromunda öncelikle olarak omuz eklemin istirahati önerilmektedir. İstirahatle hareketsizlik değil, baş üstünde yapılan hareketlerin azaltılması kastedilmektedir.

Omuz sıkışma sendromunda fizik tedavide mobilizasyon ve kişiye özel egzersizler önemli bir yer kaplar.
Eklem mobilizasyonları eklem hareketinin kendi sınırları içerisinde yapılan tekrarlı hareketlerdir. Amaç, eklem hareket açıklığını artırıp zayıf kasları güçlendirmek ve kasılmış kasları gererek uzatmaktır.

Semptomları azaltan omuz eklem hareketlerini hastanın rahatlıkla yapmasını sağlayan mobilizasyon uygulamaları son yıllarda sıkça tercih edilmektedir. Mobilizasyon teknikleri sıkışmanın tekrarlama oranını azaltmaktadır.

Rehabilitasyon programı, ilk aşamada hastanın ağrısının, ödeminin gerilemesini, kas kitlesinin kaybolmasını engellemeyi, ağrısız normal eklem hareket açıklığının geri kazanılmasını ve omuz işleyişinin normale dönmesini amaçlamaktadır.
Bu aşamada dinlenme ve ağrıyı arttıran aktivitelerden uzak durmak istenirken, sarkaç omuz egzersizleri, iç ve dış omuz kasları, bunun yanı sıra kürek kemiğini sabitleyen kasları güçlendirme egzersizleri önerilmektedir.


Diğer aşamalarda hastanın tekrarlayan travmalardan sakınması, normal esneklik ve kuvvetin geri kazanılması hedeflenmektedir.

Tedavideki ilk amaçlardan biri normal kuvveti geri kazanmaktır.
Bunların yanı sıra fizik tedavide kullanılan elektroterapi, kuru iğneleme, kinezyobant gibi yöntemlerle hasta aldığı seanslar sonrası günlük yaşam aktivitelerine veya spora yüksek oranda rahatlıkla geri dönebilir.

